KADİM VE GİZLİ TARİHLER
Güzel Tanrıça Almeha, hem karanlığın kraliçesi hem de ışığın
prensesiydi. Yarattığı dünyada gün ve gece dengede, tüm canlılar uyum
içindeydi. Savaşsalar da sevişseler de eski bilgeliğe göre yaşarlardı.
Sonra Almeha’nın oğulları yeni tanrılar geldi. Elflerin Tanrısı
Oberon en büyükleriydi, onun karanlık ikizi Orkların tanrısı Krumm ve
insanların tanrısı da pırıltılı güneş, Mithra’ydı. Ama Almeha’nın
gözdesi, en küçük oğlu adı unutulmuş bir tanrı daha vardı. Onu şimdi
çok başka bir isimle anarlar…
Yeni tanrılar yeryüzündeki güçlere şekil verdiler, her biri ayrı bir
güce ve ırka hükmederek kuvvetlendiler. Ama anneleri Almeha’nın
şefkatini ve sınırsız hoşgörüsünü kötüye kullanarak eski bilgeliğin
kurallarını çiğneyen müritlerine göz yumdular. Onlar hırsa kapılınca
dört ırkın arasındaki denge de bozuldu ve tanrılar arasında da kavga
çıktı.
Katilin kim olduğunu kimse hatırlamıyor. Bin yıldan fazla zaman
geçti ama bir gün ağabeylerinden biri savaş meydanında küçük kardeşi
buldu. Parıltılı mızrağıyla böğrünü deşti. Genç tanrı, yarasını
avuçlayarak dizlerin üzerine çöktü ve ölmeden önce haykırdı.
Tanrıça’nın kulakları oğlunun feryadını duymuştu. Dağlar titredi,
nehirler taştı. Almeha’nın gözyaşları dünyaya bir tufan getirdi. Sular
çekildiğinde Almeha artık kurak bir savaş alanına dönmüştü.
Şarkılar sustu, ağıtlar yakıldı, yetenekli ustalar artık silah
yapıyor, âşık olması gereken gençler savaşa gidiyordu. Tüm dünya sonu
gelmeyecekmiş gibi görünen bir seferberlik dönemine girdi. Tanrıça
çocuklarına tek söz bile etmedi. Onların kalbini bile kıramayacak kadar
saf olan Almeha her şeyi ardında bırakıp sırra kadem bastı.
Dünyanın küllerinden yeni bir tanrı doğdu. Küçük kardeş ölümden geri
döndü ve eski adını unuttu. Bugün herkes onu hortlakların ve
nekromansinin tanrısı Nergal olarak bilir. O da bu kavgada yerini aldı.
Yeşil derililer, kadim halk, yürüyen ölüler ve insanlar. Hepsi de
artık tek başlarına her şeye hâkim olmak için amansız ve kuralsız bir
mücadele içindeydiler.
Almeha’nın tapınakları savaşlarda bir bir yok edildi. Rahipleri
avlandı, dağlara ve kuytulara çekilmeye zorlandı. Deli diye taşlandı,
isimleri kitabelerden silindi. Almeha’nın ölümünden tam bin yıl sonra
Tanrıça’nın son rahibi Ahmose insanlara son bir mesaj bıraktı.
Bir gün bir bilge kral gelecek, fesadı yenip tüm ırklara hâkim
olacak. Cesareti, gücü ve erdemi tahta çıkaracak ve Almeha’ya yeniden
barışı getirecek. İşte o zaman Tanrıça geri dönecek!
Çünkü Almeha’da uğrunda savaşmaya değer tek şey vardır, o da BARIŞ!